| |

YARGITAY KARARI: EFOR KAYBI, 4. Hukuk Dairesi 2021/4972 E. , 2021/7363 K.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine, Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından davanın kısmen kabulüne ve İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı vekilinin itirazının kabulüyle davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davalı vekili tarafından süresi içinde temyizi istenilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili; davalının trafik sigortacısı olduğu aracın davacının yolcu olarak bulunduğu araca çarpmasıyla oluşan kazada davacının % 22 oranında malul kaldığını, davalı tarafından yapılan 24.10.2017’deki 19.145,00 TL. ve 12.02.2018’deki 41.100,78 TL’lik ödemelerin yetersiz olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL. tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 09.05.2018 tarihli ıslah dilekçesiyle taleplerini 51.975,58 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; maluliyet ile zararın kapsamına itiraz ederek davanın reddini savunmuştur.
Uyuşmazlık Hakem Heyeti tarafından; davanın kısmen kabulü ile 31.180,19 TL. bakiye sürekli işgücü kaybı, 8.034,38 TL. geçici işgöremezlik, 10.171,20 TL. bakıcı gideri olmak üzere toplam 49.385,77 TL. tazminatın 12.02.2018 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline; 590,00 TL. rapor ücreti ile 1.000,00 TL. yol giderinin de davalıdan tahsiline, fazla isteğin reddine dair verilen karara davalı vekili tarafından yapılan itiraz üzerine, İtiraz Hakem Heyeti tarafından, davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin itirazı dışındaki itirazlarının reddine, vekalet ücretine ilişkin itirazının kabulü ile UHH kararının 5.4. bendinde davalı yararına hükmedilen 200,00 TL. vekalet ücreti hükmünün 1.000,00 TL. olarak düzeltilmesine, bu yön dışında UHH kararının aynen icrasına karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine; özellikle, uzman doktor bilirkişi heyetinin düzenlediği raporla saptanan iyileşme süresine ilişkin geçici işgöremezlik zararının ve geçici bakıcı ihtiyacından doğan zararın trafik sigortasının teminatı kapsamında olmasına; 6111 sayılı Kanun’un 59. ve geçici 1. maddesi kapsamında yer almayan tedavi amaçlı yol giderlerinden (belgesiz) trafik sigortacısı olan davalının sorumlu olduğuna ilişkin kabulde isabetsizlik görülmemesine; UHH tarafından 590 TL. rapor ücretine hükmedildiği ve bu karara karşı yapılan itiraz başvurusunda bu hususun itiraza götürülmediği ve davacı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu dikkate alındığında, bu yöne ilişkin temyiz itirazının da yerinde görülmemesine göre, davalı vekilinin diğer tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası sonucu oluşan bedensel zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücü kaybının olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının belirlenmesi açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru biçimde belirlenmesi gereklidir. Sözkonusu belirlemenin ise, haksız fiilin gerçekleştiği tarihte yürürlükte olan yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir.
Somut olayda; kaza neticesinde davacının maruz kaldığı yaralanmaya ilişkin olarak Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı tarafından düzenlenen 22.01.2018 tarihli raporda, davacının kaza nedeniyle oluşan maluliyeti % 22 olarak belirlenmiştir. Anılan bu raporun tanziminde 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellerin kullanılması gerekirken, 11/10/2008 tarihli Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği ve ekindeki cetveller kullanılmış olup, raporun kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan yönetmeliğe göre düzenlenmiş bir rapor olmadığı açıktır.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; davacının kaza nedeniyle maluliyeti oluşup oluşmadığı ve varsa maluliyet oranının, 30/03/2013 tarihli Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri ile ekindeki cetvellere göre belirlenmesi için, en yakın üniversite hastanesinin adli tıp anabilim dalı başkanlığından rapor alınıp oluşacak sonuca göre (maluliyet oranı bakımından davalı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar dikkate alınarak) karar verilmesi gerekirken, hatalı maluliyet raporuna göre karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
3-5684 sayılı Sigortacılık Kanunu, Sigortacılıkta Tahkime İlişkin Yönetmeliğin 16/13. maddesi ve karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’nin 17/2. maddesi gereği, davacı yararına hükmedilecek vekalet ücretinin, tarifeye göre belirlenen nisbi vekalet ücretinin 1/5’i tutarında (maktu ücretin altında kalmamak kaydıyla) olması gerektiği gözetilmeden fazla vekalet ücretine karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
4-Karara esas kabul edilen 05.05.2018 tarihli aktüer raporunda; davacının geçici işgöremezlik süresi olan 6 aylık süre için AGİ bedeli dahil edilmiş asgari ücret üzerinden hesaplama yapıldığı görülmektedir. Asgari geçim indirimi bedeli, fiili çalışmanın karşılığı olan bir ödeme olup, fiilen çalışmayan kişiler için efor kaybı tazminatı hesaplanırken ücrete dahil edilmesi mümkün değildir. Bu itibarla; ev hanımı olan ve gelir getirici bir işte fiilen çalışmayan davacı için, geçici işgöremezlik tazminat hesabı yapılırken, AGİ dahil edilmemiş asgari ücret üzerinden hesap yapılması gereklidir. Bu yönü gözetmeyen rapora göre karar verilmesi de hatalıdır.
5-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre, davalının davadan önce yaptığı sürekli işgücü kaybı tazminatı ödemesi nedeniyle davacı tarafından imzalanan ibranamenin KTK’nın 111. maddesindeki yetersizlik şartlarını taşıyıp taşımadığının belirlenmesi, usule uygun biçimde maluliyet oranı belirlenip tazminatın buna göre hesap edilmesiyle mümkün olduğundan, bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının REDDİNE; (2), (3) ve (4) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İtiraz Hakem Heyeti kararının BOZULMASINA; (5)
nolu bentte açıklanan yöne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına; dosyanın, hakem dosyasının saklanması kararını veren İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE;
peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı geri verilmesine, 25/10/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Similar Posts