Bilirkişinin Davete İcabet Etme Yükümlülüğü nedir ?

Bilirkişi, mahkeme tarafından görevlendirilen ve belirli bir konuda uzman görüşü veren kişidir. Bilirkişi, tarafsız ve objektif bir şekilde görüşünü ifade etmekle yükümlüdür.
Bilirkişinin davete icabet etme yükümlülüğü, HMK’nın 274. maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, bilirkişi, mahkemenin davetini, geçerli bir mazeret olmaksızın reddetemez veya mazeretsiz olarak belirlenen süre içinde hazır bulunamaz.
Bilirkişinin davete icabet etme yükümlülüğü, aşağıdaki hususlar nedeniyle önemlidir:
- Mahkemenin adil ve hakkaniyetli bir karar vermesine yardımcı olur.
- Tarafların savunma hakkının korunmasını sağlar.
- Yargılama sürecinin makul sürede tamamlanmasına katkıda bulunur.
Bilirkişinin Davete İcabet Etmeme Halinde Yapılması Gerekenler
Bilirkişi, davete icabet etmez veya mazeretsiz olarak belirlenen süre içinde hazır bulunmazsa, mahkeme tarafından disiplin hükümleri uygulanır. Bu kapsamda, bilirkişi hakkında aşağıdaki yaptırımlar uygulanabilir:
- Uyarı
- Ücret kesilmesi
- Bilirkişilik görevinden geçici olarak veya sürekli olarak yasaklanma
Avukatlara Yönelik Öneri
Avukatlar, davalarında karşılaştıkları hukuki süreçlerde, bilirkişilerin davete icabet etme yükümlülüğünün önemini göz önünde bulundurmalıdır. Bilirkişilerin davete icabet etmemesi durumunda, şirketlerinin haklarının korunması için gerekli adımları atmalıdır.
Avukatlar, bilirkişilerin davete icabet etmemesi durumunda, aşağıdaki hususları göz önünde bulundurmalıdır:
- Bilirkişinin davete icabet etmemesi nedeniyle yargılama sürecinin uzaması veya adil bir karar verilmesinin engellenmesi gibi bir durum söz konusu ise, mahkemeden bilirkişinin değiştirilmesini talep edebilir.
- Bilirkişinin davete icabet etmemesi nedeniyle maddi veya manevi bir zarara uğramışsa, bilirkişiden tazminat talep edebilir.
Sorunlarınızın çözümünde, çözüm ortağınız olarak bizi tercih ettiğiniz için teşekkür ederiz.
İletişim : 0505 310 36 40